fbpx

Dr. Ertan Cevizci'ye Soru Sor

KADIN VE ERKEK KISIRLIĞI

Kısırlık, çiftlerin çocuk sahibi olmak istemelerine rağmen düzenli olarak cinsel ilişkiye girdikleri halde bir yıllık sürede gebe kalamamaları durumudur. Kısırlık, hem erkeklerde hem de kadınlarda görülebilir. Dünya genelinde kısırlık oranı her yıl artmakta ve yaklaşık olarak çiftlerin %10’u kısırlık sorunu ile karşı karşıya kalmaktadır.

Erkek Kısırlığı

Erkek kısırlığı, birçok farklı nedenle ortaya çıkabilir. En yaygın nedenlerden biri, düşük sperm sayısıdır. Bu durum, genellikle stres, yetersiz beslenme, obezite, sigara içme, aşırı alkol tüketimi, hormonal dengesizlikler ve bazı ilaçların yan etkileri gibi çevresel faktörlerden kaynaklanabilir. Diğer nedenler arasında, testislerdeki hasar, enfeksiyonlar, genetik bozukluklar, doğumsal anormallikler ve radyasyon veya kemoterapi tedavisi gibi tedaviler bulunabilir.

Dünya genelinde erkek kısırlığı oranı %30’dur. Bazı ülkelerde bu oran daha yüksek olabilirken, bazı ülkelerde daha düşüktür. Örneğin, Hindistan’da erkek kısırlığı oranı %12 ila %18 arasında değişmektedir. Bu durumun nedeni, Hindistan’da yetersiz beslenme ve enfeksiyonlar gibi çevresel faktörlerin daha yaygın olmasıdır.

Kadın Kısırlığı

Kadın kısırlığı, kadının yumurtalıklarının doğru şekilde çalışmaması, rahim veya fallop tüplerindeki hasar, hormonal dengesizlikler ve çevresel faktörler gibi birçok farklı nedenden kaynaklanabilir. Polikistik over sendromu, endometriozis, yumurtlama sorunları ve yaşlanma gibi faktörler de kadın kısırlığına yol açabilir.

Dünya genelinde kadın kısırlığı oranı %20 ila %30 arasında değişmektedir. Bazı ülkelerde bu oran daha yüksekken, bazı ülkelerde daha düşüktür. Örneğin, ABD’de kadın kısırlığı oranı %10 ila %15 arasındadır. Bununla birlikte, bazı Afrika ülkelerinde kadın kısırlığı oranı %50’ye kadar çıkabilir. Bu durumun nedeni, yetersiz beslenme, enfeksiyonlar ve sağlık hizmetlerine erişimin sınırlı olması gibi faktörlerdir.

Uzm.Dr. Ertan Cevizci'nin Sperm düşüklüğü ve Fitoterapi hakkında açıklamaları.

Fitoterapi Yönteminin Oligospermi ve Azospermi'ye Etkisi
Fitoterapi Yöntemi ile Sperm Sayısı Artar mi?
Fitoterapi Hangi Hastalık Grupları İçin Kullanılır ?

Mutluluklarını bize mesajla ileten hastalarımız

Türkiye’de kısırlık sorunu

Türkiye’de kısırlık sorunu, dünya genelindeki durumla benzerdir. Çiftlerin yaklaşık %10-15’i kısırlık sorunuyla karşı karşıyadır. Kısırlık sorunu Türkiye’de her iki cinsiyeti de etkileyebilir ve nedenleri arasında genetik faktörler, yaşam tarzı, çevresel faktörler, enfeksiyonlar ve diğer sağlık sorunları bulunabilir.

Türkiye’de erkek kısırlığı oranı, diğer ülkelerle benzerdir ve en sık görülen nedenler arasında sperm üretimindeki bozukluklar, sperm taşıma sorunları ve hormonal dengesizlikler bulunur. Kadın kısırlığı oranı da yine diğer ülkelerle benzerdir ve en sık görülen nedenler arasında yumurtlama sorunları, tüp tıkanıklığı, endometriozis ve hormonal dengesizlikler bulunur.

SPERM TESTİ NEDİR? NASIL YAPILIR?

 

Oligospermi teşhisi için yapılması gereken test sperm testidir.

Sperm testi, erkeklerin üreme sağlığı ile ilgili olarak yapılan bir testtir. Bu test, bir erkeğin sperminin sayısını, şeklini ve hareketliliğini ölçerek, doğurganlık kapasitesini belirlemeye yardımcı olur. Bu makalede, sperm testi nedir, nasıl yapılır ve olması gereken değerler nelerdir gibi konulara detaylı bir şekilde yer verilecektir.

Sperm Testi Nedir?

Sperm testi, bir erkeğin üreme sağlığı hakkında bilgi veren bir testtir. Bu test, bir erkeğin sperminin sayısını, şeklini ve hareketliliğini ölçer. Sperm testi, erkek kısırlığına neden olan birçok faktörü belirlemede kullanılır ve ayrıca doğurganlık kapasitesini belirlemeye yardımcı olur.

Sperm Testi Nasıl Yapılır?

Sperm testi genellikle bir laboratuvar ortamında yapılır. Bu test için, erkek bir örnek sağlar. Sperm örneği, bir steril kapta toplanır ve laboratuvar ortamında incelenir. Örneği sağlamak için erkek, mastürbasyon veya cinsel ilişki sonrası örneği bir steril kaba toplamak gibi çeşitli yöntemleri kullanabilir.

Sperm testi sırasında, örnek incelenir ve birçok faktör ölçülür. Bu faktörler arasında sperm sayısı, şekli ve hareketliliği yer alır. Ayrıca, spermin konsantrasyonu, hacmi ve pH değeri de ölçülür.

 
Sperm Testinde Olması Gereken Değerler Nelerdir?

Sperm testinde, normal bir sperm örneğinde olması gereken değerler aşağıdaki gibidir:

 

Sperm Sayısı: Normal bir sperm örneğinde, her mililitrede 15 milyon veya daha fazla sperm olmalıdır.

 

Şekil: Normal bir sperm örneğinde, en az %4 oranında normal şekilli sperm hücreleri olmalıdır.

 

Hareketlilik: Normal bir sperm örneğinde, en az %40 oranında hareketli sperm hücreleri olmalıdır.

 

Konsantrasyon: Normal bir sperm örneğinde, her mililitrede 39 milyon veya daha fazla sperm hücresi olmalıdır.

 

Hacim: Normal bir sperm örneğinde, her ejakülasyonda en az 1,5 mililitre sperm olmalıdır.

 

pH Değeri: Normal bir sperm örneğinde, pH değeri 7,2 ile 7,8 arasında olmalıdır.

 

Sperm Testi Sonuçları Nasıl Yorumlanır?

Sperm testi sonuçları, bir uzman tarafından yorumlanmalıdır. Test sonuçları normal değerlerin altında veya üstünde ise, bu genellikle bir üreme sağlığı sorunu olduğunu gösterir. Bu nedenle, erkekler, test sonuçlarına göre bir üroloji uzmanı veya androloji uzmanına danışmalıdır.

Sperm testi sonuçları normal değerlerin altında ise, bu durumun nedenleri arasında hormonal dengesizlikler, enfeksiyonlar, stres, sigara kullanımı, aşırı alkol tüketimi veya bazı ilaçlar olabilir. 

Tedavi, test sonuçlarının nedenine bağlı olarak değişebilir ve hormon terapisi, Fitoterapi, antibiyotikler veya cerrahi müdahale gibi yöntemler içerebilir.

Sperm testi sonuçları normal değerlerin üzerinde ise, bu genellikle bir üreme sağlığı sorunu olmayabilir. Ancak, yüksek sperm sayısı, bazı durumlarda bir üreme sağlığı sorunu olabilir ve bu durumda doktor tavsiyesi gerekebilir.

Sonuç olarak, sperm testi, bir erkeğin üreme sağlığı hakkında bilgi veren bir testtir. Bu test, erkek kısırlığına neden olan faktörleri belirlemek için kullanılır ve ayrıca doğurganlık kapasitesini belirlemeye yardımcı olur.
Sperm testi sonuçları normal değerlerin altında veya üstünde ise, bir uzmana danışılması önerilir.

KADINLAR İÇİN HORMON TAHLİLİ 

Kadınlar için hormon tahlili, birçok farklı hormon düzeyini ölçmek için kullanılabilen bir testtir. Bu test, kadınlar için çeşitli nedenlerle yapılabilir, örneğin doğurganlık problemleri, adet düzensizlikleri, menopoz belirtileri veya hormonal dengesizlikler gibi durumlar için teşhis ve tedavi amaçlı olarak yapılabilir.

Hormon tahlilleri, kan testi veya idrar testi yoluyla yapılabilir. Kan testi, bir tıbbi sağlık merkezinde veya laboratuvarda yapılır ve test sonuçları birkaç gün içinde elde edilir. İdrar testi, genellikle evde yapılır ve sonuçlar birkaç gün içinde alınabilir.

Hormon tahlili, belirli bir zamanda ölçülen hormon düzeylerini gösterir ve bu nedenle testin ne zaman yapılması gerektiği, ölçülen hormon düzeyine göre değişir. Örneğin, adet döngüsünün hangi aşamasında olduğu gibi faktörlere bağlı olarak, östrojen ve progesteron hormon düzeyleri için belirli bir gün belirlenebilir.

Hormon tahlilleri, doktorunuzun önerisiyle ve doğru zamanda yapılırsa, hormonal dengesizlikleri teşhis etmek ve tedavi etmek için yararlı bir araç olabilir. Ancak, hormon tahlili sonuçları yalnızca bir parça bilgi sağlar ve kapsamlı bir değerlendirme için başka testler ve muayeneler de gerekebilir. Bu nedenle, hormon tahlili için doktorunuzla konuşmanız ve testin nasıl yapılacağı konusunda talimatları takip etmeniz önemlidir.

 

AMH (Anti-Mullerian Hormon)

AMH (Anti-Mullerian Hormon) testi, kadınların yumurtalık rezervini ölçmek için kullanılan bir testtir. Bu test, kadınların doğurganlık potansiyelini değerlendirmek için kullanılır ve tüp bebek tedavisi öncesi veya menopozun yaklaştığı durumlarda yapılabilir.

AMH testi kan testi ile yapılır ve çoğunlukla adet döngüsünün herhangi bir gününde yapılabilir. Diğer hormon testlerinin aksine, AMH düzeyleri adet döngüsü sırasında değişmez, bu nedenle testin zamanlaması daha esnektir.

AMH testi, menopozun yaklaştığı durumlarda da yapılabilir. Özellikle 40 yaşın üzerindeki kadınlarda, doğurganlık potansiyelinin azalması nedeniyle AMH testi yapılarak, menopozun ne kadar yakın olduğu tahmin edilebilir.

AMH testi, genellikle bir tıbbi merkezde veya laboratuvarda yapılır ve kan örneği alınması işlemi basit bir kan testi prosedürüdür. Sonuçlar birkaç gün içinde elde edilebilir ve doktorunuz, test sonuçlarını değerlendirerek, size uygun tedavi planını belirlemekte yardımcı olabilir.

 

Özetlemek gerekirse, AMH testi, kadınların doğurganlık potansiyellerini değerlendirmek için kullanılan bir testtir ve tüp bebek tedavisi öncesi veya menopozun yaklaştığı durumlarda yapılabilir. Kan testi ile yapılır ve genellikle adet döngüsünün herhangi bir gününde yapılabilir.

Dr. Ertan Cevizci'ye Sorunu ilet.

0532 066 84 86